Çanakkale Arıburnu Savaşları ve 27. Alay4 min read

 

Türk Müfrezeleri Düşmanın İhrac Kuvvetlerini Nasıl Karşıladılar?

Bölük komutanı ile yanında ihtiyatta bulunan üçüncü takımın hareketi ve Yüzbaşı Faik Efendinin ifadesi:

İngiliz kuvvetlerinin nasıl karaya çıktıklarını kendi ağızlarından dinledik.Şimdi, Türk müfrezelerinin bunları nasıl karşıladıklarını, ihrac mıntıkasını işgal eden dördüncü bölük Yüzbaşısı Faik Efendinin ağzından dinleyelim:
“O gece saat iki raddelerinde ayışığı henüz vardı. Yanımdaki ihtiyat takımından çıkarılmakta olan gözcüler Bigalı İdris ve Gelibolulu Cemil idi. İleri açığımızda birçok düşman gemilerinin görünmekte olduğunu haber verdiler. Kalktım, dürbünle baktım. Tam karşımızda fakat epeyce uzaklarımızda büyüklüğü küçüklüğü fark edilmeyen birçok gemilerin vücudunu gördüm.Harekette olup olmadıkları anlaşılamıyordu.
Derhal tabur komutanı İsmet Bey’e evvela telefonla şifahen, sonra raporla malumat verdim. Bana şifahi olarak “Telaşe mahal olmadığını, ihracın olsa olsa Kabatepe’ye olacağını” dermeyan ederek bu gemileri gözlemekte devam etmekliğimi cevaben söyledi. Ben yine tarassud mahalline gittim baktım, bu defa bunları daha kalabalık gördüm ve bize doğru hareket eder gibi olduklarına hükmettim. Alelusul tümen komutanlığına malumat vermek üzere telefon başına gittim. Tahminen saat iki buçuk var idi.
Tümen karargahından karşıma mülhak Asteğmen Nuri Efendi çıktı, söyledim.
Cevaben bana “Telefon başından ayrılma, Kur. Başkanına söylyeceğim” dedi. Biraz sonra geldi: “Bu gemilerin kaçı nakliye kaçı harb gemisidir?” diye sordu. Ben cevaben, “Karanlıkta bunun seçilmesine imkan olmadığını, yalnız gemilerin adeden külliyetli olduğunu” söyledim.
Muharebemiz bundan ibaret kaldı. Bir müddet sonra ay battı. Gemiler karanlıkta görünmez oldu. İhtiyat takımına silahbaşı yaptırıldı, emre hazır idi. Neticeye intizar ediyordum ve ileriyi gözlüyordum.Bir zaman sonra bir silah cayırtısı koptu. Şimal Arıburnu ilerisinden torpido olmalarına ihtimal verdiğim küçük gemilerden makinalı tüfek ateşi yapıldığını gördüm, mermilerin bir kısmı üstümüzden aşıyordu. Derhal takımı, Şimal Arıburnuna hakim olan yüksek sırttaki siperleri tutmak için hareket ettirdim. Yalnız iki mangasını Ahmed çavuş komutasında merkez tepenin deniz kenarına hakim siperlerine gönderdim. Aynı zamanda tabur komutanına hitaben düşmanın Arıburnuna ihraca başlamak üzere olduğunu ve ihtiyattaki takımla o taraftaki mevziye gideceğimi raporla yazdım ve telefonla çekilmesini emrettim ve hemen takımla beraber hareket ettim. Yolda giderken gemilerden gelen ateşin altında idik. Yüksek sırta geldik. Arıburnunun şimal sahiline karşı mevcud olan siperleri tuttuk. 1300 metreden ateş açtırdım. Biraz ilerimizdeki Haintepe siperlerinde bulunan 2. takım bidayettenberi muharebeye tutuşmuştu. Düşmanın askerini hamil teknelerini torpidolar çekiyordu ve sahile yaklaşınca ipleri bırakarak tekneleri aldıkları süratle terkediyordu ve torpidolar ateşlerine devam ederek geri çekiliyordu. Bizim ateş ettiğimiz tekneler sahil sığ olduğundan açıkta kaldı. Düşman efradının bir kısmı vuruldu, teknelerde kaldı, vurulmayanlar denize atladı, ancak beş on eri kurtulup ölü zaviyeimize girdi. Bir müddet sonra arkamızdaki Korkudereden düşmanın arkamızı çevirmekte olduğunu haber aldım. Lapsekili Muharrem çavuş emrinde iki bombacı er gönderdim. O dereye hakim siperlerin birisinden bombalar attılar. Bu sırada 100 metre solumuzdaki dikliklerden bulunduğumuz sırta çıkan düşmanın ateşine tutulduk. Bu tarafa karşı mukabeleye başladık. Bu mücadelede takımın komutanı Gelibolulu Süleyman çavuş yaralandı. Eratımız da vuruluyordu. Ben de kasığımdan ağır bir yara aldım ve takıma komuta edemeyecek bir halde kaldım. Takımın komutasını Lapsekili Muharrem çavuşa bıraktım ve geri çekildim, gün henüz ağarıyordu. Takım daha bir müddet muharebe etmiş ve Muharrem çavuş da vurulduktan sonra birkaç kişi kalan erat, arkalarının kesildiğini anlayarak sarp yamaçlar arasından balıkçı damlarındaki 1. takıma iltihak etmişlermiş. Ben Kocadere köyüne giderken Kanlısırttan bize karşı “Mehmed dur!” gibi sesler işittik. Bunların İngiliz olduklarını ve Kanlısırtı işgal etmiş olduklarını anladık.”

Kaynak: Çanakkale Arıburnu Savaşları ve 27. Alay
Yazan: Mütekaid Albay Şefik Aker