Sözlük

Türk İnkılâbı Sözlüğü, özgün ve bütüncül olarak TurkInkilabi.com tarafından hazırlanan bir internet sözlüğüdür. Sözlük, herkes tarafından katkı yapılmaya açık olup; bu sayfada yer alan terimlere, kelimelere ve olaylara dair düzeltme, ekleme, tavsiye iletmek isterseniz İletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz. Ayrıca, yıldız ile (*) işaretlediğimiz terimlerin açıklamalı ve yüksek kaliteli görsellerine de sayfanın alt kısmından erişebilirsiniz.

Sayfada 10 Eylül 2023 itibarıyla 187 terim, kelime ve olay karşılıklarıyla beraber Türk İnkılâbı Sözlüğü’nde yer almaktadır.

Türk İnkılabı Sözlüğü

Adana Görüşmesi: “Adana Mülakatı” olarak da anılan bu görüşme, 30-31 Ocak 1943 tarihlerinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churchill’in arasında yapılan toplantıdır. Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’nda Mihver Devletler’e karşı yanlarında, Müttefik Devletler tarafında savaşa girmesi için İnönü’yü ikna etmek üzere Adana’ya gelen Churchill, Türkiye’yi kendi safında görmek için Şubat 1945’i bekleyecekti. Bu görüşme, iki tarafın da karşıt düşüncelerle katıldığı görüşmede netice olarak amaçlarına ulaştıkları izlenimini edinmelerinden dolayı yer yer “Sağırlar diyaloğu” şeklinde de anılır. 

Ağnam Resmi Kanunu: Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği ilk kanundur, vergi içeriklidir, tek maddeden ibarettir: “Ağnam resminin sabıkı misillü dört misli olarak istifasına karar verildi.”.

Ahd-ı Millî Beyannamesi: (Bkz: Misâk-ı Millî)

Akdeniz Paktı: II. Dünya Savaşı öncesinde, Mussolini İtalyası’nın dünya barışını ve dolayısıyla Akdeniz’deki ülkelerin toprak bütünlüğünü tehdit eden politikalarının karşısında İngiltere, Türkiye, Yugoslavya ve Yunanistan’ın oluşturduğu pakt. Literatürde “Akdeniz İttifakı” olarak da anılan bu pakt, ilgili ülkelerden herhangi birine karşı İtalya’nın yapabileceği olası saldırılara karşı diğer ülkelerin askeri anlamda destek güvencesi mahiyetindeydi.

Akritas Planı: Kıbrıs Cumhuriyeti hükûmetinde öncelikle Türklerin yönetimdeki etkisini azaltmak, ardından Kıbrıs’ı Yunanistan ile birleştirmeyi amaçlayan plan.

Ali Galip Olayı: Damat Ferid Paşa Hükûmeti’nin isteği ve desteğiyle Harput Valisi Ali Galip Bey’in ve beraberindeki birkaç kişinin Sivas Kongresi’nin toplanmasını önlemeye, Heyet-i Temsiliye’nin faaliyetlerini durdurmaya yönelik girişimlerine verilen isimdir. Ali Galip Bey’in Sivas Valisi’ni talimatlandırması ve Mustafa Kemal Bey’i etkisiz hale getirip Heyet-i Temsiliye’nin dağıtılması, böylelikle Sivas Kongresi’nin toplanmasının önlenmesi ve dolayısıyla Anadolu’da milli nitelikte herhangi bir girişimde bulunulmaması planlanıyordu. Malatya’ya, tertipçilerin üzerine Heyet-i Temsiliye tarafından gönderilen birlikle olaylar bastırılmış, Damat Ferid Paşa Hükûmeti düşmüş, Ali Galip Bey Halep’e kaçmıştır. Malatya Mutasarrıfı Halil Bey, İngiliz İstihbarat Binbaşısı Covbertin Noel ve Kürt Teali Cemiyeti’nden kimi isimler de bu plana dahil olmuştur.

Altılar Davası: Küçük Asya Felaketi sonrası Yunanistan’da Eski Başbakan Dimitrios Gunaris ve Georgios Baltatzis, Nikolaos Stratos, Nikolaos Theotokis, Petros Protopapadakis’in idamıyla sonuçlanan davalarda, Anadolu’da uğranan bozgunun sorumlusu olarak görülen beş kişi ters şekilde sandalyelere oturtulup sırtlarından kurşunlanarak idam edildi.

Amasya Görüşmeleri: İstanbul Hükûmeti ve Heyet-i Temsiliye arasında 20 Ekim ve 22 Ekim 1919 tarihleri süresince yapılan görüşmelerdir. İstanbul Hükûmeti’ni Salih Paşa, Heyet-i Temsiliye’yi Mustafa Kemal Paşa, Rauf (Orbay) Bey ve Bekir Sami Bey temsil etti. Görüşmeler neticesinde yapılan protokol, Amasya Protokolü olarak anılır. Protokolde, manda ve himayenin reddedilmesi ve Heyet-i Temsiliye’nin İstanbul Hükûmeti tarafından tanınması gibi hükümler yer alıyordu.

Amme: Kamu

Anadolu Ajansı: Mustafa Kemal Paşa’nın talimatıyla Halide Edip (Adıvar) ve Yunus Nadi (Abalıoğlu) tarafından 6 Nisan 1920’de Ankara’da kurulan ajans. Ajansın öncelikli hedefi, Kurtuluş Savaşı aleyhine yayılan karşı propaganda haberlerinin yayılmasını önlemek ve halka doğru haberleri ulaştırmaktı.

Anadolu Fetvası: (Bkz. Ankara Fetvası)

Ankara Fetvası*: Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’nin “Eşkıyaları katledenler gazi, bu yolda ölenler şehit sayılır.” dediği fetvasına karşılık Ankara Müftüsü Rifat (Börekçi) Efendi, 150’den fazla müftü ve din adamı tarafından imzalanan, millî direnişin haklılığını savunan fetva. 16 Nisan 1920’te müftülüklere tebliğ edildi. “Anadolu Fetvası” olarak da bilinir.

Arsıulusal: Uluslar arası

ASEAN: Güneydoğu Asya Milletleri Birliği, 8 Ağustos 1967’de kuruldu.

Ayniyat Vergisi: Aşar Vergisi için kullanılan adlardan biri. 

B

Bâb-ı Âli Baskını: İttihat ve Terakki Fırkası’na mensup kişilerce 23 Ocak 1913’te gerçekleştirilen bir hükümet darbesidir. Öncesinde, İttihat ve Terakki mebusları, Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın başını çektiği kabineye güvenoyu vermediği için parlamento Sadrazam Gazi Ahmet Muhtar Paşa’nın isteği üzerine feshedilmişti. Bunun üzerine Balkan Harbi’ndeki yenilgi de vuku bulunca hükümet tekrar değişti; Kamil Paşa’ya hükümet kurma görevi verildi. Nihayet, Enver Paşa, Talat Paşa ve beraberlerinde fırkanın önemli isimlerinden Yakup Cemil, Mustafa Necip, Ömer Naci’nin de bulunduğu bir topluluk, Bâb-ı Âli olarak bilinen hükümet sarayını bastı. Bu olay dolayında Harbiye Nazırı Nazım Paşa, Enver Paşa ile konuşurken aniden Yakup Cemil tarafından öldürüldü. Birkaç dakika sonra da Kamil Paşa istifa metnini imzaladı. Sonrasında, hükümet kurma görevi, İttihatçıların isteği üzerine Mahmut Şevket Paşa’ya verilecekti.

Bahar Taarruzu: Bu kavramı ikiye ayırarak incelemek gerekir: Kaiserschlacht (Birinci Dünya Savaşı’nda batı cephesinde olan bir savaş) ve CHP’nin propaganda çalışmalarına verdiği isim. Ana muhalefet milletvekillerinin bir bölümü (Turhan Feyzioğlu, Kemal Satır gibi) Trakya üzerinden seçim gezilerine başlamışken İnönü geziye, 30 Nisan 1959’da, geçmişte General Trikopis’i Mustafa Kemal Paşa’ya teslim ettiği yer olan Uşak’tan başlamayı uygun bulmuştu. İnönü’nün gezisi basında “Büyük Taarruz Gezisi” olarak da anılmıştır. Ancak Ankara’dan yola çıkan İnönü’ye 30 Nisan’da Uşak’ta taşla saldırılacaktı. 1 Mayıs’ta da Demokrat Parti hükûmetince gezideki olaylara yayın yasağı getirildi.

Balfour Deklerasyonu: Birleşik Krallık’ta 1902-1905 yılları arasında başbakanlık yapmış olan ve o esnada diplomat olarak görev yapan Arthur Balfour’un inisiyatifinde, 1917 yılında L.W. Rotschild’e gönderilen bir mektuptur. Balfour, kendi namıyla anılan mektupta, esas hatlarıyla Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını desteklemekte ve bu sürecin Filistin’deki diğer toplumların insani haklarına halel getirmemesi gerektiğini belirtmektedir. Bu mektup, takriben otuz yıl sonra kurulacak olan İsrail devletinin kuruluşu doğrultusunda atılan büyük bir adım olarak kabul edilir.

Barbarossa Harekatı: II. Dünya Savaşı’nın ve dünya tarihinin en büyük çaplı askeri harekatlarından birisidir. Adolf Hitler yönetiminde Nasyonel Sosyalist Almanya’nın, Sovyetler Birliği’nin Batı toprakları öncelikle olmak üzere Rusya topraklarını işgal etme planıdır.

Bereketli Hilal: “Münbit Hilal” olarak da bilinir. Mezopotamya, Kuzey Suriye, Güney Doğu Anadolu, Batı Akdeniz bölgelerini kapsar. Haritadan bakıldığında hilali andırmasının en önemli nedeni, güneyinde çöllerin yoğun olmasıdır. Verimli topraklara sahip olduğundan “verimli hilal” de denir.

Berlin Ablukası: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında kontrolü altına aldığı Doğu Almanya’da yer alan ve müttefiklerin kontrolü altında olan Batı Berlin bölgesindeki ulaşım olanaklarının, SSCB tarafından tıkanması olayıdır. Literatürde “Berlin Bunalımı”  olarak da isimlendirilmektedir. 1948 ve 1949 yıllarında olmak üzere iki yıl süren abluka döneminde erzaksız kalan Batı Berlin’e batı ülkeleri, ancak hava köprüsü kurarak yardım edebilmiştir. Abluka kararının ana sebebi, müttefiklerin kontrol sahalarını birleştirip Almanya’da ortak bir alternatif para birimi (Deutschmark) belirlemelerinin SSCB’de doğurduğu rahatsızlıktır.

Bidayet: Başlama, başlangıç

Bilecik Mülakatı: Bilecik Tren Garı binasında İstanbul Hükûmeti temsilcileri ve Büyük Millet Meclisi temsilcileri arasında, 5 Aralık 1920 tarihinde gerçekleştirilmiştir. İstanbul Hükûmeti’ni İzzet Paşa’nın başkanlığındaki Salih Paşa, Hüseyin Kazım Bey, Cevat Bey, Münir Bey ve Hoca Fatin Efendi’den müteşekkil heyet temsil ederken BMM’yi Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki İsmet Paşa, Celal Bey, Hakkı Behiç ve Kılıç Ali Bey’den müteşekkil heyet temsil ediyordu. Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul Hükûmeti’ni tanımadığını ifade ettiği Bilecik Görüşmesi, tarafların 6 Aralık’ta Ankara’ya gitmesiyle (M. Kemal Paşa’nın isteğiyle) son bulmuştur.

Bin Dört Yüz İkilikler (1402’likler): 12 Eylül sonrası Milli Güvenlik Konseyi tarafından 1402 sayılı Kanun ile üniversitelerden öğretim görevlilerinin uzaklaştırılması olayına verilen isim.  Aslında yasa sadece üniversiteleri değil, kamuyu da kapsıyordu. Baskın Oran, Emre Kongar, İlber Ortaylı gibi isimler de bu listedeydi.

Brejnev Doktrini: SSCB lideri Leonid Brejnev’in dış politikada ortaya koyduğu siyasal esasları karşılayan bir terimdir. 1980’lere kadar uygulanan bu doktrine göre, kapitalist ülkelerin sosyalist düzendeki ülkelere yönelik herhangi bir müdahalesine karşı tüm sosyalist ülkelerin topluca savunma yapmaya destek olması siyasi prensip olarak kabul edilir. Gerektiğinde bu tür karşıt hareketleri bastırmak için silah kullanmak da meşru kabul edilir. Literatürde “Sınırlı Egemenlik Doktrini” olarak da anılır.

Büyük Kabine: Gazi Ahmed Paşa Kabinesi olarak da anılan bu kabinenin “büyük” sıfatıyla anılmasının nedeni, dönemin üç eski sadrazamının da kabinede yer almasıdır. Avlonyalı Ferid Paşa Dahiliye Nazırı olarak, Hüseyin Hilmi Paşa Adliye Nazırı olarak, Kamil Paşa ise Şûra-yı Devlet Reisi olarak yer almıştır. Kabine, Temmuz 1912 ile Ekim 1912 arasında görev yapmıştır.

Büyük Temizlik: Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde sol ve sağ muhalefete karşı uygulanan yoğun ve sistemli baskı politikaları. Yarım milyondan fazla insanın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. “Büyük terör” olarak da anılır.

C

Cenup: Güney

CHF: Cumhuriyet Halk Fırkası. Daha sonra “Fırka” yerine “Parti” kelimesi gelmiştir.

Cidal-i Millî: Millî Mücadele’yi ifade etmek üzere kullanılan söz öbeklerinden biri.

Cumhurbaşkanlığı Konseyi: 12 Eylül Darbesi’nin ardından Türkiye’de yönetimi ele alan Milli Güvenlik Konseyi’nin, 1982 Anayasası’nın geçici ikinci maddesi uyarınca ilk genel seçim sonrası TBMM’nin toplanması dolayısıyla dönüştüğü yapıdır. Milli Güvenlik Konseyi’nin üyesi cuntacılar, 1983-1989 arasında olmak üzere altı yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nde görev yapmıştır.

Cumhuriyet*: Demokrasiyi düstur edinmiş olmasının yanı sıra tarihsel olarak “monarşinin tersi, monarşi olmayan” anlamına gelen bir yönetim biçimidir.

Ç

Çakmak Hattı: Üzerinde henüz akademik bir çalışma yapılmamış olan bu savunma hattı, II. Dünya Savaşı’nda Hitler Almanyası’nın sınırlarımızda tehlike oluşturacağının anlaşılmasıyla, Majino Hattı’nı örnek alarak Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın isteğiyle Karadeniz’den Marmara Denizi’ne Çatalca-Büyükçekmece üzerinden geçirilmek üzere hazırlanmıştır. İlk olarak savaş öncesi Kırklareli’nin kuzeyinde yapılmıştır, ancak Almanya’nın Bulgaristan’ı da işgal etmesiyle hattın Çatalca’ya çekilmesine karar verilmiştir. Söz konusu güzergahta günümüzde de pek çok korugan görülebilir.

Çankaya Protokolü: 27 Mayıs sonrasında Çankaya Köşkü’nde Cemal Gürsel’in İsmet İnönü, Ragıp Gümüşpala, Ekrem Alican ve Osman Bölükbaşı’nı çağırıp imzalattığı protokol. Cumhurbaşkanı seçiminde Cemal Gürsel’e oy verilmesi, Yassıada’da alınan kararların sorgulanmaması ve 27 Mayıs’ın bayram olması gibi içeriği vardır.

D

Demir Perde: Yıllardır kullanılan anlamıyla bu terimi ilk kullanan isim Churchill olmuştur. Batı Bloğu’yla SSCB ve SSCB’nin “uydusu” nitelikte ülkelerin sınırsal ve ekonomik olarak keskin ayrımını karşılar nitelikte olan bu kavram, 1991’e dek kullanılmıştır. 

Demokrasi: Herhangi bir devlet faaliyetinin halk iradesiyle ne kadar ilintili olduğunu ve insan haklarına devletçe duyulan saygı düzeyini ortaya koyan bir parametredir (Kastedilen halk, bir çeşit “tebaa” değil; “yurttaş”tır. Halkın ne kadar yurttaş olduğu da parametreyi etkiler.).

Dokuz Umde (9 Umde): Dokuz ilke. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa’nın 8 Nisan 1923’te yayımladığı seçim bildirgesinde yer alan dokuz ilke, sonraları Halk Fırkası’na dönüşecek olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin programını oluşturdu, CHP içinse bir “ön programdı”. Şerafettin Turan’a göre dokuz umdede İzmir İktisat Kongresi’nin ve uzman görüşlerinin etkisini görmek mümkündür. İlk ilke, “Hakimiyet bilakaydüşart milletindir.” cümlesiyle başlamaktadır.

Düvel-i muazzama: Büyük devletler. “Great Powers” terimine karşılık gelen, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ekonomik, siyasî ve askeri bakımdan güçlü devletleri tanımlamak için kullanılan tabir.

Düyûn-u Umumiye: 1881’de kuruldu. Kelime anlamı “genel borçlar”dır. Merkezi İstanbul’daydı, yedi temsilcisi vardı. Hükûmet tarafından denetleniyordu. Osmanlı’nın dış borçlarını ödeme şeklini takip altına almıştır.

Dörtlü Takrir: İzmir milletvekili Mahmut Celâl Bayar, Kars milletvekili Fuat Köprülü, İçel milletvekili Refik Koraltan ve Aydın milletvekili Ali Adnan Menderes tarafından Haziran 1945’te CHP Grubu’na sunulan önerge. Celal Bayar dışındaki üç isim, bu takrir sonrasında partiden ihraç edilmiştir. Bayar partiden istifa etmiştir. Takriri imzalayanlar arasında olması beklenen Yusuf Hikmet Bayur, kararını değiştirerek imza vermedi.

E

Ebedî Şef: Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından 26 Aralık 1938 tarihinde toplanan I. Olağanüstü CHP Kurultayı’nda, Atatürk’e verilen unvan. Aynı kurultayda, yeni genel başkan olan İsmet İnönü’ye de “Millî Şef” ve değişmez genel başkan unvanı verilecekti.

Efkar-ı umumiye: Kamuoyu

Elerkil: Demokratik

EOKA: Rumların Kıbrıs’taki “ENOSIS” idealini gerçekleştirme amacıyla kurmuş oldukları silahlı örgüttür.

Encümen: Alt kurul, komisyon

ENOSIS: Sözlük anlamı “birleşme, ilhak”tır. Türklerin nüfus özelliklerini dikkate almadan Kıbrıs’ın tümüyle Yunanistan’a bağlanması fikrini temel alır. Kıbrıs Rumları, Kıbrıs Harekatı öncesinde bu düşünce için binlerce masumu öldürmüşlerdir.

F

Faşist Konsey: Recep Peker’in 1936’daki İtalya gezisi dönüşünde, İtalya’daki rejimden etkilenmesi sonucu meclis içinde, hatta meclisin üstünde yer almasını öngördüğü bir kurumsal topluluktur. İtalya’da 1923’te parti bünyesinde kurulan ve 1928’de devlet organı halini alan “Büyük Faşizm Konseyi”nden ilham alınmıştır. Bu konsey, İtalya’da Mussolini önderliğinde siyasal iktidarı bilfiil kullanmaktaydı. Peker’in tahayyül ettiği yapının İtalya’dakine ne oranda benzediği bilinmemektedir. Faşist Konsey kurulması kararını içeren rapor, nihai olarak Atatürk tarafından reddedilmiştir. Devamındaki süreçte Peker, genel sekreterlik görevinden alınmıştır.

Felâh-ı Vatan Grubu: Mebusan Meclisi’nde Kurtuluş Savaşı taraftarı ve Mustafa Kemal Paşa’ya yakın isimlerce kurulan grup. Mîsâk-ı Millî’yi kabul ettirerek başarı göstermiş olsalar da, M. Kemal Paşa’nın Mebusan Meclisi Başkanı seçilme isteğini yerine getiremediler ve grubun adının Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu olması kararlaştırılmasına rağmen bu ismi kullanmadılar.

G

Generk: Devlet

Gladyo: İkinci Dünya Savaşı’nın ardından girilen Soğuk Savaş döneminde, ABD’nin Batı Bloğu ülkelerinde olası komünizm tehlikelerine karşı oluşturmaya teşvik ettiği gayriresmi, silahlı mafyatik örgütlerdir. Türkiye’de “kontgerilla” olarak anılmaktadır. 

Glasnost: Açıklık. Gorbaçov tarafından SSCB’nin son yıllarında (1980’lerin ortası) uygulanmaya başlanan “şeffaflık” politikası.

Gümrü Antlaşması: Mondros Mütarekesi sonrası Osmanlı’nın Kafkasya’daki birliklerini çekmek zorunda kalması Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti’nin Osmanlı’ya ait toprakların bir bölümünü işgal etmesi sonrası Şark Cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın toprakları geri alarak Ermenistan içlerine doğru ilerlemesi üzerine Ermenilerin ateşkes istemi sebebiyle imzalanan antlaşma. Antlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Ermeniler Sovyet boyunduruğu altına girdiği için antlaşma onaylanamadı.

H

Hakimiyet-i Milliye: Kurtuluş Savaşı’nın yazılı yayın kaynağı olan İrâde-i Milliye’nin devamı olarak kurulan, 10 Ocak 1920’de ilk sayısı yayımlanan, 1934’te ise Ulus adını alan gazete.

Halaskâr: Kurtarıcı

Haliç Konferansı: Musul sorununun barışçıl yollarla çözülmesi için İngiltere ile yapılan görüşmeler sonunda, 19 Mayıs 1924’te toplanan konferans. Türkiye adına dönemin TBMM Başkanı Fethi Okyar, İngiltere adına Irak Yüksek Komiseri Sir Percy Cox başkanlıklarındaki heyetlerle katıldı. Görüşmeler 5 Haziran’da kesildi.

Halkçılık Beyannamesi: Mustafa Kemal Paşa’nın 1920’de TBMM’ye sunduğu beyanname. Emperyalist devletlere karşı oluşturulmuştur.

Halkçılık Programı: Mustafa Kemal Paşa, Vekiller Heyeti tarafından hazırlanan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu Layihası’nı Meclis’e sunmuştu. “Hükûmet Beyannamesi” ya da “Halkçılık Programı” olarak da anılan bu layiha, Nutuk’ta da Halkçılık Programı olarak tanımlanmıştır.

Halkevleri*: 19 Şubat 1932’de, kapatılan Türk Ocakları’nın yerine açılan, halkın genel kültür seviyesini yükseltme misyonu olan devlet kurumudur.  İlk olarak on dört şehir merkezinde açılmıştır, sayısı zamanla artış göstermiştir. Kemalist devrimlerin halka benimsetilmesi, sosyal ve kültürel dönüşümü sağlamak adına açılan Halkevleri, Demokrat Parti iktidarı döneminde, 8 Ağustos 1951’de kabul edilen 5830 sayılı Kanun ile kapatıldı, malları hazineye devredildi. “Ülkü” isimli dergiyle de bir yandan devrimler anlatılırken, bir yandan da köy sorunlarına değinilmişti. Bir yandan “Halkevleri Dergisi” de resmi yayın organı olarak aynı misyonu görmekteydi.

Halkodaları: İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde, 1940’ta, Halkevleri modelinden yola çıkılarak, daha küçük yerleşim birimlerinde faaliyet göstermek üzere kurulan dernek. Halkevleri gibi, 8 Ağustos 1951’de kabul edilen 5830 sayılı Kanun ile kapatıldı.

Hilafet Ordusu: (Bkz. Kuva-yi İnzibatiye)

Hanedan: Bir devletin başındaki hükümdarın (monarkın) mensup olduğu ailedir.

Harîk-i kebir: Büyük yangın. 1865 İstanbul Yangını’nı ve Dünya Savaşları’nı tanımlamak için kullanılır.

Hars: Kültür

Heyet-i Nasiha: Nasihat Heyeti. Heyet-i Nushiye olarak da anılır. İki ayrı nasihat heyetinden söz edilmelidir. Birincisi, 1919’da İstanbul Hükumeti’nin halka “işgallere karşı koymama” yönünde öğüt vermeleri için oluşturduğu ve Anadolu’ya gönderdiği heyetlerdir. İkincisi; Ankara’ya karşı ayaklanan Çerkez Ethem’i vazgeçirmek maksadıyla, Aralık 1920’de mebuslardan oluşturulan kurulu ifade eder.

Heyet-i Vekile: Bakanlar Kurulu

Hıyanet-i Vataniye Kanunu: TBMM tarafından çıkartılan ikinci yasadır. Kurtuluş Savaşı’na karşı ayaklananlar, Çerkes Ethem ve kardeşleri, Damat Ferid Paşa bu kanun dolayısıyla idama mahkum edilmiştir. Sonradan saltanatın kaldırılmasına karşı çıkanlar da bu kanunun kapsamında vatan haini sayılmıştır. 29 Nisan 1920’de kabul edilen kanun, 12 Nisan 1991’de yürürlükten kaldırılmıştır.

Hukuk Devleti: Faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuki güvenlik sağlayan devlettir. Siyasal iktidarın (devletin) hukukla sınırlı ve hukuka bağlı olmasını ifade eder.

Hülasa: Öz, özet

Hürriyet Misakı: Demokrat Parti’nin 1947’de topladığı Birinci Büyük Kongre’de Ana Davalar Komisyonu’nun oluşturduğu rapor. Raporda kanunlarda yer alan anayasaya aykırı ve antidemokratik hükümlerin tasfiye edilmesi, yeni ve demokratik bir seçim kanununun yapılması, parti başkanlığı ve devlet başkanlığının aynı kişide bulunmaması ve idarenin tarafsızlığının sağlanması isteniyordu. Öyle ki talepler kabul edilmediği takdirde DP, meclisten çekilip “milletin sinesine” döneceğini belirtiyordu. Sürecin sorunsuz çözümlenmesi, Cumhurbaşkanı İnönü’nün beyannamesiyle mümkün olacaktı (Bkz. On İki Temmuz Beyannamesi).

I

İ

İcra Vekilleri Heyeti: Günümüzdeki anlamıyla karşılığı hükûmettir. Kurtuluş Savaşı döneminde kurulan hükûmetler bu isimle anılmıştı. İlki, 3 Mayıs 1920’de Mustafa Kemal Paşa’nın başkanlığında kurulan hükûmettir.

İçtimai: Toplumsal

İhata: Kavrayış, anlayış

İkinci Grup: Büyük Millet Meclisi’nin ilk döneminde, Mustafa Kemal Paşa ve Paşa’ya yakın isimlerce oluşturulan Müdafaa-i Hukuk Grubu’na karşıt olarak oluşturulan, dönemin Erzurum mebusu Hüseyin Avni (Ulaş) Bey ve Mersin mebusu Hüseyin Salahattin Bey gibi isimlerin yer aldığı M. Kemal Paşa’ya muhalif grup.

İktibas: Alıntı. Hukuksal anlamı ise; yabancı bir kanunun ya da yabancı bir hukukun (İçeriğinde bazı değişiklikler yaparak ya da yapılmadan) kabul edilmesidir (Bkz. Borçlar Kanunu’nun iktibası).

İktisadi İstikrar Programı: Literatürde 1958 İstikrar Programı ve 4 Ağustos 1958 Kararları biçiminde de anılan program. 1956’da ilan edilen morotoryumu izleyen süreçte ekonomideki gidişat dolayısıyla Türk Lirası’nın devalüe edilmesiyle Cumhuriyet tarihinin ikinci devalüasyonu ilan edilmiş oluyordu. Program ayrıca sıkı para ve kredi politikasını da öngörüyordu.

İktisap: Kazanma, kazanım

İlk Hedefler Beyannamesi: Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ocak 1959’da toplanan 14. kurultayında kabul edilen beyanname. CHP’nin iktidara gelmesi durumunda anti-demokratik tüm yasaları kaldıracağını, Anayasa’nın halk egemenliğine ve sosyal adalete dayanacak biçimde değiştirileceğini, seçimlerde nispi temsil usulüne geçileceğini,  yüksek hakimlik şurasının kurulacağını, ikinci bir meclisin kurulacağını devlet başkanının tarafsızlığının sağlanacağını ilan eden bu beyanname, 1961 Anayasası’na ilham kaynaklarından biri olmuştur.

İnikat: Birleşim

İnkılâp: Bkz. İnkılap Nedir? 

İnkılâp Kanunları*: İlk olarak 1961 Anayasası ile (Bkz. m.153) koruma altına alınan, sonrasında 1982 Anayasası’nda aynı şekilde (Bkz. m. 174) koruma altına alınan sekiz kanun: Tevhid-i Tedrisat Kanunu, Şapka İktisâsı Hakkında Kanun, Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikâh esası ile aynı kanunun 110. maddesi hükmü, Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun, Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun, Efendi, Bey, Paşa Gibi Lâkap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun, Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun. Kanunların ortak noktası laikliktir, laik cumhuriyetin korunması adına bu kanunların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülemez.

İntihap: Seçme, seçim.

İrade-i Milliye: Çıkartılmasına Sivas Kongresi’nde karar verilen ve ilk sayısı 14 Eylül 1919’da çıkarılan Kurtuluş Savaşı yayın organı. Daha sonra Hakimiyet-i Milliye adıyla yayımlanmasına devam edilmiştir (Bkz. Hâkimiyet-i Milliye).

İrat: Gelir

İrsal: Gönderme

İstanbul Hükûmeti: TBMM tarafından bir hükûmet kurulmasıyla beraber biri İstanbul’da biri Ankara’da olmak üzere ikili bir yönetim ortaya çıkmıştı. Bu sebeple TBMM’nin İcra Vekilleri Heyeti Ankara Hükûmeti, İstanbul’daki Osmanlı yönetimi ise İstanbul Hükûmeti olarak anılır.

İstibdat: Baskıcı-despotik yönetim anlamına gelmekte olup, ekseriyetle İttihat ve Terakki mensuplarınca Osmanlı’nın II. Abdülhamid Dönemi’ni ifade etmek için kullanılmıştır.

İstikraz: Borçlanma

İzhar etmek: Belirtmek, açığa vurmak

J

Jandarma Devlet: Klasik liberalizmin idealize ettiği devlet yapısıdır; bu modele göre devlet sadece güvenlik, asayiş, adalet, eğitim ve diplomasi misyonlarını yerine getirip serbest piyasaya müdahale etmeyecektir.

Jansen Planı: Yeni Türkiye’nin başkenti Ankara’nın çağdaş ve örnek bir kent yapısını kazanacak şekilde imarına yönelen bu plan,  Alman mimar ve şehir plancısı Hermann Jansen’e aittir. Üç yetkin mimarın projelerinin yarıştığı yarışmayı kazanan ve 1932’den itibaren uygulanmaya başlanan Jansen’in planı; Ankara Kalesi’ni merkeze alan ve Ankara’nın olduğu kadar diğer şehirlerin imarında da derin izler bırakan bir niteliktedir.

K

Kanun-u Esasî Encümeni: 1924 Anayasası’nı hazırlayan kurulu ifade eder.

Kavait: Kurallar

Kırk Birler (41’ler) Meselesi: Adalet Partisi’nde kırk bir vekilin kendi hükûmetinin hazırladığı bütçeye ret oyu vermesiyle başlayan süreç. Sonucunda bütçe kabul edilememiş oldu (Öncülü için bkz: 72’ler Olayı).

Komünizm: Bilimsel-tarihsel çıkarımlar ve analizler sonucu sınıfsal ilişkilerin güdümlediği olaylar neticesinde varılması öngörülen bir toplumsal-dünya düzeni anlamına gelmektedir. Aynı zamanda bu düşünce biçiminin adıdır.

Korporatizm: Toplumu yekpare bir yapı, bir organizma olarak algılayan; ortak değerler üzerinde birleşmek suretiyle dayanışma ve işbirliğini öngören bir yaklaşımdır. Faşist ve solidarist korporatizm olmak üzere iki alt türü vardır. Mussolini İtalya’sında faşist; Erken Türkiye Cumhuriyeti siyasasında ise solidarist korporatizm yaklaşımlarının hakim olduğu görülür.

Köy Enstitüleri: 17 Nisan 1940’ta kabul edilen 3803 sayılı Kanun’la kurulan okullardır. İlkokullara öğretmen yetiştirmek amacıyla kurulan bu okullar, tarıma elverişli bölgelerde açıldı. Enstitüden 1308 kadın, 15943 erkek olmak üzere toplam 17251 köy öğretmeni yetişti. Enstitülerin de etkisiyle okul ve öğrenci sayılarında büyük artışlar meydana gelmiştir. Binaları öğretmen, öğrenci ve köylülerin ortaklaşa çalışmalarıyla inşa edilmiştir. Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un üstün çabalarıyla kurulan ve varlığını sürdüren enstitüler, Demokrat Parti iktidarınca 1954 yılında kapatıldı.

Kuvâ-yi İnzibatiye*: 18 Nisan 1920’de Damat Ferid Paşa Hükûmeti’nce kurulan, Kurtuluş Savaşı karşıtı ordu. “Hilafet Ordusu”, “Halife’nin Ordusu” ve “Halifelik Ordusu” olarak da anılır. Ordunun komutanlığına ilk olarak Süleyman Şefik Paşa atanmıştır.

Kuvâ-yi Milliye: I. Dünya Savaşı’ndaki mağlubiyetin ardından, İtilaf Devletleri’nin Mondros Mütarekesi’nin ilgili maddelerine dayanarak Anadolu’yu işgale teşebbüs etmesi üzerine; halkın bağrından doğan gayrıresmi-düzensiz ordudur. Tek merkezden yönetilmeyen, bölgesel savunma yürüten ve bölgeden bölgeye farklar barındıran Kuvâ-yi Milliye birlikleri, Kurtuluş Savaşı sürecine uzanan dönemde, gayrinizami harp metoduyla işgalleri önemli ölçüde azaltmış; hatta kimi mahallerde geri püskürtmeyi başarmışlardır. Sonrasında milli mücadeleyi daha etkin yürütme amacıyla düzenli ordu kuruldu ve Kuva-yi Milliye birliklerinin düzenli orduya intikali öngörüldü.

Küçük Asya Felaketi: Yunanların, Kurtuluş Savaşı’nı müteakip Anadolu’dan çekilmek zorunda kaldıkları Eylül 1922’deki bozgunlarına verdikleri isim.

L

Lâisizm: Laiklik doktrini

Layiha: Tasarı

M

Merbut: Bağlı, ilişkin

Meşrutiyet: Monarşi yönetim biçimindeki hükümdarın sınırsız hakimiyetinin anayasa ile sınırlandırılması, siyasal iktidarın sadece monarkı kapsamaktan uzaklaşıp “parlamento” veya daha fazla organla paylaştığı bir yönetim biçimidir.  Parlamenter monarşi veya anayasal monarşi olarak da adlandırılır.

Minber*: Ali Fethi (Okyar) Bey’in sahibi olduğu, Rasim Ferit (Talay) Bey’in sorumlu müdürlüğünü yaptığı ve Mustafa Kemal Paşa’nın kuruluş sermayesi ve yayımına katkıda bulunduğu, 1918’in son iki ayında yayımlanan günlük siyasî gazete.

Milas Bombardımanı: II. Dünya Savaşı yıllarında, 15 Mart 1942 tarihinde Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından “sehven” yapılan bombardıman. Birleşik Krallık olay sonrası özür dileyerek asıl hedefin Rodos olduğunu deklare ettiyse dahi, olay üzerinde halen tartışmalar sürmektedir.

Militan demokrasi*: Militan demokrasi anlayışı, özgürlükçü demokratik düzeni korumak amacıyla demokrasi karşıtlarının bazı özgürlüklerine sınır koymayı amaçlar. Demokratik düzenin kendini koruma enstrümanı olarak kabul edilir.

Millet Mektepleri: Harf İnkılabı’nı takiben, topluma yeni harfleri öğretme amacıyla 1 Ocak 1929’da resmen kurulan okullardır. Harf İnkılabı’nın ardından bu okulları müjdeleyen “Millet Mektepleri Talimatnamesi” de yayınlanmıştı, buna göre; 16-45 yaş aralığındaki her Türk vatandaşı, evinin bulunduğu bölgede açılacak olan mektebe gitmek, okuma-yazma öğrenmek zorunda idi; bu zorunluluk, oldukça kısa süre içinde, okuryazar oranını Osmanlı dönemine izafeten büyük ölçüde arttırmıştır.

Millet Sistemi: Osmanlı Devleti’nin Tanzimat öncesi dönemde benimsediği, dini grupların devlet himayesi altına alınmasını konu edinen bir anlayıştır. Ancak buradaki “millet”ler Osmanlı’da azınlık grupları olarak telakki edilmemiştir.

Millî Husumet Andı: Gerçek ismiyle “Milli Teminat Misakı”, Demokrat Parti’nin ikinci kongresinde Ana Davalar Komisyonu’nun hazırladığı bildiridir. Anti-demokratik kanunların değiştirilmemesi ve gelecek genel seçimlere hile karıştırılması durumunda muhalefet olarak yapılabilecekleri içeren bildiri, içerdiği “millet husumetine maruz kalmak” ifadesi dolayısıyla iktidar tarafından “Milli Husumet Andı” olarak anıldı.

Millî Korunma Kanunu: II. Dünya Savaşı yıllarında, Refik Saydam’ın başbakanlığını yaptığı hükûmet tarafından çıkartılan, hükûmete temel ihtiyaç maddelerini karneyle dağıtma, hafta tatilini iptal etme, özel işletmelere geçici olarak el koyma gibi yetkiler veren kanun. Kanun, 18 Ocak 1940’ta TBMM’de oylanarak kabul edildi, 26 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayınlandı.

Millî Şef: Cumhuriyet Halk Partisi’nin 26 Aralık 1938 tarihinde toplanan I. Olağanüstü Kurultay’ında Genel Başkan İsmet İnönü’ye verilen unvan. Aynı kurultayda İnönü’ye değişmez genel başkan unvanı verilmesinin yanı sıra, Atatürk’e de “Ebedî Şef” unvanı verilecekti.

Mîsâk-ı Millî: “Millî Yemin” anlamına gelir. Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi’nde kapsamı belirlendi. Mebusan Meclisi’nde 28 Ocak 1920’de “Ahd-ı Milli Beyannamesi” adıyla kabul edilmiştir. Altı maddeden oluşan bu bildiride, İstanbul, Batı Trakya, Batum çevresi gibi bölgeler için de, tam bağımsızlık için de hükümler yer almaktadır.

Monarşi: Siyasal iktidarın tek bir kişinin şahsına denk düştüğü, sınırsız hakimiyetinin söz konusu olduğu yönetim biçimidir. Devlet başkanı (monark),  makamı ömrü boyunca elinde bulundurur.

Muayyen: Belirli, bilinen

Muharrem Kararnamesi: 1881 tarihinde açıklanan mali kararlardır. Kararnameyle borçların ödenmesi ve devletin tüm iktisadi faaliyetlerini yabancılar adına kontrol etmek için Duyun-u Umumiye kurulmuştur.

Muhasala: Elde edilen şey, sonuç

Muhteşem Otuzlar: Ekonomi literatüründe ağırlıkla kullanılan tabir. II. Dünya Savaşı sonrası 1945-1975 arasında ekonomik kalkınmada yakalanan ivme dolayısıyla bu yıllara verilen isimdir.

Mukavemet: Direnç, karşı koyma, dayanıklık

Muvacehe: Yüzleşme

Mücadele-i Milliye: Millî Mücadele’yi ifade etmek üzere kullanılan söz öbeklerinden biri.

Mücahede-i Milliye: Millî Mücadele’yi ifade etmek üzere kullanılan söz öbeklerinden biri.

Münafi: Zıt, aykırı

Müntehib-i evvel: Birinci seçmen. Vekilleri seçecek olan ikinci seçmenleri belirleyen seçmenler. (Bkz. Müntehib-i sani) 

Müntehib-i sani: İkinci seçmen. Seçmenler iki dereceli seçimlerde müntehib-i sanilerini seçer, onlar da milletvekillerini seçer. Türkiye’de ilk kez 1946 Erken Genel Seçimleri ile tek dereceli sistem uygulandı, bu tarihten önce iki dereceli sistem vardı. (Bkz. Müntehib-i evvel) 

Mürteci: Gerici

Müstakil Grup*: Cumhuriyet Halk Partisi’nin V. Kurultay’da (1939) benimsediği tüzük dolayısıyla, hükûmet ve parti çalışmalarını denetlemek amacıyla CHP içinde oluşturulan topluluktur. Grubun ilk olarak kurultay tarafından seçilen yirmi bir milletvekili olacağı belirlenmiştir, 1943’te yapılan VI. Kurultay’da ise gruptaki milletvekili sayısı otuz beşe çıkarılmıştır. 1939-1946 arasında faaliyette bulunmuştur.

N

Nahiye: Bucak, bölge

Neşir: Yayım

Nezaret: Nazırlık, bakanlık

Nısıf: Yarı

Nutk-u iftitahi: Açış konuşması. Literatüre bu kavramın girişi Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan sayesinde olmuştur. Osmanlı’da da gelenek olarak padişahın meclisin açılması dolayısıyla sadrazam aracılığıyla verdiği nutk-u iftitahiye hem Meclis-i Mebusan hem de Meclis-i Ayan ayrı ayrı yanıt verirdi, bu yanıtlar da “arıza-i cevabiye” olarak isimlendirilirdi. Cevap yazısı yani arıza-i cevabiyeler encümenlerde hazırlanıp meclisin genel kurulunda kabul edildikten sonra padişaha sunulurdu.

Nümayiş: Gösteri, miting

O

On Dörtler Olayı (14’ler Olayı): 14’ler Tasfiyesi olarak da anılan bu olayda, 27 Mayıs Darbesi sonrasında ülkeyi yöneten Milli Birlik Komitesi üyelerinden on dördü ihraç edilmiştir. Devlet Başkanı ve MBK Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel, 13 Kasım 1960’ta yayımladığı bildiriyle MBK’yi feshettiğini açıkladı. Yeni oluşturulan Millî Birlik Komitesi’nde Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ, Dündar Taşer, Rıfat Baykal, Numan Esin ve Orhan Kabibay gibi isimler yer almadılar, emekli edilerek yurt dışında farklı görevlere gönderildiler. 

On İki Temmuz Beyannamesi (12 Temmuz Beyannamesi): CHP ve DP arasında artan gerilimi ortadan kaldırmak amacıyla dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından 1947’de yayımlanan beyanname. İnönü, burada tarafsız bir cumhurbaşkanlığı yapacağını ifade etmiştir. Beyanname esasında 11 Temmuz’da ilan edilmiştir ancak gazeteler 12 Temmuz’da yayımladığından literatürde böyle anılmıştır.

Otuzbeşler Hareketi (35’ler Hareketi): Recep Peker’in başbakanlık yaptığı dönemde, 1947 Ağustosunda Nihat Erim’in başını çektiği parti içi muhalefet hareketi. Hareketin öncülü, Cumhuriyet Halk Partisi içindeki “mutediller” olarak anılan grup olarak sayılabilir. 29 Ağustos 1947 tarihinde parti grup toplantısında yapılan güvenoylamasında otuz beş milletvekilinin güvensizlik oyu vermesi (oylamaya otuz dört vekil katılmış, sonradan toplantıya katılan bir vekil güvensizlik oyu vereceğini bildirmiştir), harekete bu ismi vermiştir. Oylama sonucu tesadüfen sayıları bu şekilde ortaya çıkan grup, güvensizlik oyu sonrası birlikte hareket etmeye başlamıştır.

Ö

Özgür İnsan: Bülent Ecevit’in CHP’ye genel başkan olmasının ardından sosyal demokrat görüşlü partililerce çıkarılmaya başlanan aylık siyaset, kültür ve sanat dergisi. Haziran 1972’de yayım hayatına başlayan derginin elli dördüncü ve son sayısı Nisan 1978’de çıkmıştır.

P

Parlamento: Siyasal iktidarın sınırlandırılması/bölünmesi sonucu oluşmuş, başlıca görevi yasa çıkarmak olan bir devlet organıdır.

PASOK: Yunanistan’da Panhelenik Sosyalist Hareket ismindeki siyasi parti. 1974 yılında kuruldu ve 1981’den itibaren yoğun bir iktidar geçmişi oldu. Sosyalist Enternasyonal’e üyedir. 

Perestroika: SSCB’nin dağılmak üzere olduğu 1980’lerin ortalarında Gorbaçov tarafından devlet mekanizmasının hantallığını bitirmek, ekonomik ve siyasî merkeziyetçiliği önlemek amacıyla girişilen “yeniden yapılandırma” politikası.

Plebisit: Teorik olarak bir halk oylamasıdır, yani “her plebisit bir halk oylamasıdır, her halk oylaması bir plebisit değildir”. Halk referandumdan farklı olarak karar alma sürecinin yalnızca son aşamasına, kararına dahil olmaktadır. (Bkz. Referandum

R

Referandum: Dilimize “halk oylaması” olarak çevrilebilir. Bir ülkenin anayasasında meclis tarafından uzlaşılmış kanunların yahut yeni bir anayasanın halk oyuna sunulmasıdır. Halk, karar alma sürecinin tümünde etkendir. (Bkz. Plebisit) 

Rum Sındığı Savaşı*:  Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Taarruz’a 1922’de TBMM’de yaptığı bir konuşmada önerdiği isim. Gazi bu ismi, 1364’teki Sırpsındığı Savaşı’na hatırlatma amacıyla söylemiştir.

Rüsum-u Sitte: 1879’da kuruldu, 1880’de faaliyete geçti. Kelime anlamı “altı vergi”dir. Osmanlı, altı vergi kalemini Osmanlı Bankası’na ve Galata bankerlerine devretmiştir.

S

Sadaret: Sadrazamlık

Sad Harekâtı: “Sad taarruz planı” olarak da bilinir. Başkomutanlık Meydan Savaşı sonrasında taarruz için hazırlanan plandır. Harekât planı kuşbaşı olarak ص harfine benzediğinden “sad” olarak anılır.

Salò Cumhuriyeti: 1943-1945 yılları arasında varlığını sürdüren, Hitler Almanyası tarafından desteklenen kukla devlet. Benito Mussolini tarafından Salò kentinde kuruluşu ilan edildiği için “Salò Cumhuriyeti” olarak da anılan devlet, İtalyan Sosyal Cumhuriyeti olarak da bilinir. Müttefik devletlerin İtalya’yı ele geçirmesiyle varlığı sona etmiştir.

Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekâleti: 1930’da “Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı” adını alan bakanlık. 

Solidarizm: Korporatizmin iki boyutundan biri olmakla beraber, toplumsal dayanışmayı ve işbirliğini sağlama adına “sınıf farklılıkları” yerine “mesleki grupları” ikame etmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Topluma fonksiyonel olarak yaklaşır; tesanüt içinde yekpare bir gelişim seyri amaçlar ve toplum çıkarını üstün tutar. Bunun yanı sıra, faşist korporatizme nazaran ılımlı ve çoğulcu bir yaklaşımdır. Ziya Gökalp, solidarizm yaklaşımını Türkiye’ye uyarlamıştır.

Ş

Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti*: Osmanlı dönemindeki adıyla Evkāf-ı Hümâyun Nezâreti, fetva faaliyetleri gibi dini işlerle birlikte, vakıfların dini usullerce yönetimini üstlenmiş olan bir kurumdur. 3 Mart 1924’te vakıfların yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bırakılmış ve bu kurum hilafet ile aynı gün kaldırılmıştır.

Şimal: Kuzey

Şûra-yı Devlet: Danıştay

Şümul: Kapsam, kapsama

T

Tahattur: Hatırlama, anma

Tahnit: Ölmüş kimsenin bedeninin bozulmaması için bedene, çeşitli sebeplerle yapılan ilaçlama. Mustafa Kemal Atatürk vefat ettiğinde defin yeri belli olmadığından Prof. Lütfi Aksu tarafından On beş yıl sonra Prof. Kamile Şevki Mutlu tarafından bozulacak olan tahnit işlemi gerçekleştirilmiştir.

Takrir-i Sükûn Kanunu:  “Huzurun Sağlanması Yasası” şeklinde çevrilebilen bu kanun, 4 Mart 1925’te kabul edilmiştir. 4 Mart 1929’da da yürürlükten kalkmıştır. Bu yasa kapsamında gerçekleştirilen askerî harekatlarla Şeyh Said İsyanı bastırılmıştır. Ayrıca iki ayrı İstiklâl Mahkemesi kurulmuştur.

Tan Olayı: “Tan Gazetesi Olayı”, “Tan Gazetesi Baskını”, “Tan Baskını” olarak da anılan olay, 4 Aralık 1945’te Tan isimli günlük yayım yapan sol yanlısı gazeteye yapılan saldırıları ve yağmayı ifade eder. 3 Aralık 1945’te Hüseyin Cahit Yalçın’ın Tanin’de “Kalkın Ey Ehli Vatan” başlıklı yazısının yayımlanmasıyla ilk kıvılcımı çıkan olaylar, Tan gazetesinin bir grup tarafından tahribi ve yağmalanmasıyla had safhaya ulaştı. Olaylar yalnızca Tan’a yapılan saldırılardan ibaret kalmadı.

Tebaa: Tâbi olan anlamına gelmektedir. “Uyruk” ile eş anlamlıdır. Siyasal iktidarın egemenliği altında bulunan ve devlet yönetimi ile ilgili iradesi esas alınmayan insan topluluğudur.

Teceddüt: Yenilik

Tefrika: Gazete veya dergilerde çıkan, sırayla yayımlanıp tamamlanan yazıların oluşturduğu dizi.

Tekâlif-i Milliye: Kelime grubu anlamı olarak “ulusal yükümlülük”e karşılık gelmekte olup; Kurtuluş Savaşı’nda geçici olarak başkomutanlık yetkileriyle donatılmış olan Mustafa Kemal Paşa’nın, orduyu Sakarya Muharebesi’ne hazırlamak adına halktan beklediği ağır ve olağanüstü şartlara tabi edimlerdir (Örnek: Mevcut gıda stoklarının %40’ının, daha sonra bedelleri ödenmek kaydıyla, orduya gönderilmek üzere Tekalif-i Milliye komisyonuna teslim edilmesi.).

Tekevvün: Oluşma, doğuş

Temayül: Eğilim

Tenevvür: Aydınlanma

Terettüp: Gerekme, icap etme

Teşri: Yasama

Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu: Öğretim Birliği Yasası. 3 Mart 1924’te kabul edilmiştir, inkılâp kanunlarındandır. Türkiye’deki bütün okulların ve medreselerin programlarının ve eğitim sisteminin düzenlemesi Maarif Vekaleti’ne bırakıldı. 

Trakya Yahudi Olayları (1934): Gayrimüslim azınlıklara gösterilen ilk toplumsal ve sistematik reaksiyondur; Çanakkale, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’daki Yahudilere, bölgeyi terk etmeleri amacıyla ticari boykot şeklinde başlayan, zamanla yağma ve fiziksel saldırı boyutuna evrilen faaliyetler, takriben iki bin Yahudinin İstanbul’a göç etmesine sebebiyet vermiştir.

Tüze: Hukuk

U

Umde: İlke

Ü

Üçüncü Meşrutiyet (3. Meşrutiyet): Mahmut Goloğlu’nun 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasıyla Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun (1921 Anayasası) kabul edildiği 20 Ocak 1921 tarihi arası için yaptığı adlandırma.

Ülkü: Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey, ideal

Ültimatom: Bir devletin başka bir devlete verdiği ve hiçbir tartışma veya karşı koymaya yer bırakmaksızın, belirlediği sürede isteklerinin yerine getirilmesini istediği nota.

Üsnomal: Olağanüstü, fevkalade. 1930’larda bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi kurultaylarını ifade ederken kullanılmıştır.

V

Varlık Vergisi: 1942 yılında, devlet yatırımlarından ve İkinci Dünya Savaşı’ndan kaynaklanan ekonomik zorlukları kompanse etmek adına kanunla öngörülmüş olan olağanüstü nitelikte bir tür servet vergisidir. Varlık Vergisi Kanunu’nda belirli bir orandan bahsedilmemekle beraber; fiili olarak vergi oranları Müslüman-gayrimüslim ayrımına tabi olarak, gayrimüslimlerin aleyhine biçimde belirlenmiş ve tahsil edilmiştir. Vergilerini ödeyemeyen gayrimüslimler, “zorunlu çalıştırılma” uygulamasına tabi tutulmuştur.

Vatanseverlik Savaşı: Yakın tarihten bu söz öbeğiyle akla ilk olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği döneminde Nazi Almanyası’nın saldırısına karşı verilen savaşa verilen Büyük Vatanseverlik Savaşı, Büyük Yurtseverlik Savaşı veya Kutsal Savaş olarak da anılan Doğu Cephesi’nde verilen savaş gelir. Diğeri ise, Napolyon komutasındaki Fransız ordularının Rus topraklarını işgaline karşı verilen savaşa konulan isimdir.

Vichy Fransası: İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın Fransa’yı işgali sonrasında kurulan, 1940-1944 arasında varlığını sürdüren devlet. Vichy kentinde kurulan devlet, Hitler Almanyası’nın bir anlamda kuklasıydı. “Vichy Hükûmeti” veya “Vichy Rejimi” olarak da anılır.

Vrangel Ordusu: Bolşeviklere karşı koymak ve Çarlık Rus rejimini korumak maksadıyla kurulan, General Pyotr Nikolayeviç Wrangel’in komuta ettiği ordu. 

Y

Yedi Eylül Kararları (7 Eylül Kararları)*: Türkiye Cumhuriyeti’nde gerçekleşen ilk devalüasyon (“İlk” nitelemesi öğretide tartışmalıdır.). 7 Eylül 1946’da CHP iktidarınca devalüasyon kararı alınmıştır. 7 Eylül Önlemleri olarak da anılır.

Yeis: Ümitsizlik

Yekûn: Toplam

Yetmiş İkiler (72’ler) Hareketi: Adalet Partisi bünyesindeki yetmiş iki vekil ve senatörün mevcut parti yönetimine tepki göstererek Demokratik Parti’yi kurma sürecini kapsayan hareket. Parti içindeki rahatsızlıklarını dile getirmek için muhtıra da vermişlerdi. (Bu sürecin içinde yer alan olay için bkz: 41’ler Meselesi)

Yirmi Dört Ocak (24 Ocak) Kararları: Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu 43. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde alınan bir dizi ekonomik kararı ifade eder. Turgut Özal’ın da aralarında bulunduğu bir grup tarafından hazırlanan kararlar arasından devalüasyon, günlük kur ilanına geçiş gibi örnekler sayılabilir. Türkiye’de neo-liberal politikaların dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.

Yuvarlak Masa Toplantısı: 27 Mayıs Darbesi’ni takiben Milli Birlik Komitesi’nin; Cumhuriyet Halk Partisi, Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Memleketçi Serbest Parti ve Yeni Türkiye Partisi’nden üçer temsilcinin katılmasını istediği 31 Ağustos-4 Eylül 1961 arasında yapılan beş oturumluk toplantıları ifade eder. Türkiye İşçi Partisi’nin çağırılmadığı toplantıların neticesinde “Milli And” isminde bir bildiri yazılıp imzalanmış, Yassıada’da alınacak kararlarının eleştirilmeyeceği ve dış siyasette birlik olunacağı gibi ifadeler bildiride yer almıştır.

Yurttaş: Aynı toprak parçası içerisinde yaşayan ve siyasal yaşama doğrudan katılan halktır. Devlete karşı sorumlulukları olduğu gibi devletin de yurttaşlara karşı birtakım sorumlulukları vardır.

Yüksek Adalet Divanı: 27 Mayıs Darbesi’nin ardından eski Cumhurbaşkanı Bayar’ı, eski Başbakan Menderes’i, eski bakanları, Demokrat Partilileri tutuklu bulundukları Yassıada’da yargılayan mahkeme. Divanın başkanı, Yargıtay 1. Ceza Dairesi Başkanı Salim Başol’du, başsavcısı ise Yüksek Soruşturma Kurulu Üyesi Altay Ömer Egesel idi. Yaklaşık on iki ay süren yargılamalarda, Köpek Davası, 6-7 Eylül Davası, Bebek Davası, Örtülü Ödenek Davası gibi çok sayıda dava görüldü.

Yüzellilikler (150’likler): Lozan Barış Antlaşması uyarınca Büyük Millet Meclisi tarafından genel af çıkarılmıştır; ancak bu affın istisnasını Millî Mücadele’ye başından sonuna dek muhalefet eden ve meclis kararıyla hain ilan edilmiş yüz kırk dokuz kişi oluşturmaktadır (Yüz elli kişi olarak açıklandıysa da sonradan yüz kırk dokuza düşürülmüştür.). 1924’te yüz kırk dokuz kişi Türk vatandaşlığından çıkartıldı. Rıza Tevfik Bölükbaşı, Ali Galip, Mustafa Sabri gibi isimleri içeren bir gruptur. 1938’de af çıkarılmıştır.

Yüz Kırk Yediler (147’ler): 27 Mayıs sonrası Millî Birlik Komitesi tarafından üniversitelerden 147 öğretim üyesinin uzaklaştırılması olayı için kullanılan isim. Bu listede Tarık Zafer Tunaya, Mina Urgan, Ali Fuat Başgil, Haldun Dormen gibi isimler vardı.

Z

Zafer-i Milli Bayramı: 30 Ağustos 1922’de Türk ordusunun işgalci Yunan ordusuna karşı kazandığı zaferin Erken Cumhuriyet Dönemi’nde anılan isimlerinden biri. Günümüzde Zafer Bayramı olarak kutlanılan bayram, ilk defa 1924’te Başkumandan Zaferi olarak Afyon’da kutlanmıştı. Bayram, 1926’dan itibaren Zafer Bayramı ismiyle anılacaktı.

Zecren: Zorla

Bu sayfa TurkInkilabi.com’un özgün içeriğidir.