Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı Konuşmaları

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Meclisi tarafından yaşamı boyunca dört defa Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Sırasıyla 29 Ekim 1923’te, 1 Kasım 1927’de, 4 Mayıs 1931’de ve 1 Mart 1935’te yapılan bu seçimlerle aynı gün, Atatürk Meclis kürsüsünden teşekkür konuşmaları yapmıştır. Bu sayfada Atatürk’ün bu konuşmalarının tümünü kronolojik olarak sıraladık. TBMM’nin sitesinde yer alan zabıt ceridelerinden yararlanarak derlediğimiz bu konuşmaları paylaşırken, daha anlaşılır olması adına, günümüzde kullanmadığımız kelimelerin çoğunun anlamını köşeli parantez ile kelimelerin yanlarına iliştirdik. Ayrıca bazı sözcüklerin de yazımını günümüze göre uyarlayarak verdik (Örneğin: “esirgenmiyeceğine” yerine “esirgenmeyeceğine”).

Aşağıdaki dört maddelik listeye tıklayarak hızlıca ilgili konuşmaya erişebilirsiniz:

1) İlk Seçiliş – 29 Ekim 1923 Tarihli Konuşma

2) İkinci Seçiliş – 1 Kasım 1927 Tarihli Konuşma

3) Üçüncü Seçiliş – 4 Mayıs 1931 Tarihli Konuşma

4) Dördüncü Seçiliş – 1 Mart 1935 Tarihli Konuşma

1) İlk Seçiliş – 29 Ekim 1923 Tarihli Konuşma

Muhterem Arkadaşlar,
Mühim ve cihanşümul [dünya çapında] hadisat-ı fevkalâde karşısında muhterem milletimizin teyakkuz ve intibah-ı hakikisine [gerçek uyanışına] bir vesika-i kıymettar olan, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’muzun bazı maddelerini tavzih [açıklamak] için encümen-i mahsus tarafından Heyet-i Celilenize [Yüce Heyetinize] teklif olunan kanun layihasının kabulü münasebetiyle yeni Türkiye Devletinin zaten cihanda malum olan,
malum olması lazım gelen mahiyeti beynelmilel mâruf unvanı ile yad edildi. Bunun icab-ı tabiisi olmak üzere, bugüne kadar doğrudan doğruya
Meclis’inizin Riyaset’inde [Başkanlığı’nda] bulundurduğunuz arkadaşınıza ifa ettirdiğiniz vazifeyi Reisicumhur unvanı ile yine aynı arkadaşınıza, bu âciz arkadaşınıza tevcih buyurdunuz.

Bu münasebetle şimdiye kadar mükerreren hakkımda izhar buyurmuş olduğunuz muhabbet ve samimiyet ve itimadı bir defa daha göstermekle yüksek kadirşinaslığınızı ispat etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı Heyet-i Celilenize bütün samimiyeti ruhiyemle arz-ı teşekkürat ederim.

Efendiler! Asırlardan beri Şark’ta mağdur ve mazlum olan milletimiz, Türk milleti, hakikatte meftur [bezgin] olduğu hasailden [niteliklerden] muarra [arınmış] telâkki ediliyordu. Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak kendi hakkında suizanda [kötü düşüncede] bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak, zevahirperest insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz, haiz olduğu evsaf [vasıflar] ve liyakatini hükûmetinin yeni ismiyle cihan-ı medeniyete daha çok suhuletle [kolaylıkla] izhara muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti cihanda işgal ettiği mevkiye layık olduğunu asarıyla [eserleriyle] ispat edecektir.

Arkadaşlar, bu müessese-i âliyeyi vücuda getiren Türk milletinin son dört
sene zarfında ihraz ettiği zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere, tecelliyatını gösterecektir. Âcizleri mazhar olduğum bu emniyet ve itimada kesbi liyakat etmek için pek mühim gördüğüm bir noktadaki ihtiyacımı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, Heyet-i Aliyenizin şahsım hakkındaki teveccüh ve itimadının, müzaheretinin [desteğinin] devamıdır. Ancak bu sayede ve Allah’ın inayetiyle, şahsıma tevcih buyurduğunuz ve buyuracağınız vazaifi [vazifeleri] hüsn-ü ifaya muvaffak olabileceğimi ümit ederim. Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine, çok samimî ve sıkı bir surette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni görmeyerek çalışacağım.
Milletin teveccühünü daima nokta-i istinat [dayanak noktası] telâkki ederek, hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.

2) İkinci Seçiliş – 1 Kasım 1927 Tarihli Konuşma

Büyük Millet Meclisi’nin Muhterem Azası,
Türkiye Reisicumhurluğu’na ikinci defa intihap olunmakla mübahiyim [övünüyorum]. Büyük bir milletin fazilet, istikamet ve isabet evsafını tecessüm ettiren [cisimleştiren] Cumhuriyet Riyaseti’nin benden ne kadar ağır ve ciddi vazaif talep ettiğini kalp ve vicdanımda tamamen ihata [kavrıyorum] ve idrak ediyorum. Geçen senelerdeki mütevazıane fakat sadıkane gayretlerimizin büyük milletimiz tarafından civanmerdane ve âlicanabane takdir ve teşciini [teşvik etmesini] ifade eden bu yeni itimadı, devlet ve milletimize çok hizmetler ifa ederek ödemeye çalışacağım.
Her şeyden evvel, büyük Türk milletine borçlu olduğum nihayetsiz şükranlarımı onun büyük meclisine hitap ettiğim minnet ve şükran ile ifade ve hulasa etmeyi [özetlemeyi] mukaddes bir vazife addederim.
Aza-yı Kiram [Yüce Üyeler];
İkinci defa Riyaset-i Cumhur devresini idrakta hissettiğimiz fahir [övünme] ve sürur [sevinç], bilhassa cumhuriyetin saadet ve tealiye namzet olan yeni bir devresine kavuşmak mazhariyetindedir. İstiklâl, milliyet ve muzafferiyet temellerinden tülûğ ve kıyam eden Cumhuriyet, dört sene zarfındaki azimkârane ıslahat ve inkişafaatı ile [gelişmeleriyle] ne kadar sağlam esasata müpteni ve aziz Türk milletinin nasıl candan aradığı bir şekl-i devlet olduğunu izhar ve ispat eyledi. Her esas tebeddülde [değişimde] mütereddit zihinlere varit olabilecek [gelebilecek] endişeler geçen senelerin füyuzatı ile tamamen mündefi olmuş [giderilmiş] ve Türk milletini, dahilen ve haricen kavi [güçlü] ve müstakar [kararlı] bir devlete sahip eylemiştir.
Cumhuriyetin yeni devresinin bu şerait altında idrak olunması hissiyat ve vicdaniyatımızı iftihar ve itimat ile meşbu [dolu] eylese revadır.

Aziz Arkadaşlarım;
Cumhuriyetin dahili ve harici siyaseti, istikbalde dahi haysiyet, kuvvet ve istikamet ile ve Türk milletinin kudretlerini onun refah ve inkişafı için tevcih ve teksif eylemekle temayüz edecektir [kendini gösterecektir]. Cumhuriyetin mevcudiyet ve rasanetini [sağlamlığını] ve milletin âli menafiini [menfaatlerini] dahili ve harici herhangi bir kasta karşı her an müdafaaya hazır bulunarak hariçte dostluklara ve sulhcuyane mesaiye müzahir [yardımcı] ve vefakâr ve dahilde vatandaşların emn-ü asayiş [güvenlik] içinde gayret ve inkişafına hadim [hizmetçi] olmak, yeni faaliyet devresinden dahi beklediğimiz asıl gayedir. Bu gaye ile Büyük Millet Meclisi’ni bekleyen yeni vazaifin dahi, vazih [belli] olmakla beraber, ne derece vasi olduğuna temas ve işaret etmiş oluyorum.

Aza-yı Kiram;
Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin asırlar süren taharriyatının [aramalarının] hulâsası ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı timsalidir. Türk milleti; mukadderatını Büyük Millet Meclisi’nin kifayetli ve vatanperver eline tevdi ettiği günden itibaren karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan felâketlerden milletlerin gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır. Üçüncü Büyük Millet Meclisi’nin faaliyet devresi hamiyet ve himmetinizle Türk milletinin layık ve müstait [yetenekli] olduğu faaliyetin yüksek bir merhalesini daha tahakkuk ettireceğine sarsılmaz itimadımız vardır. İstikbale, nazarlarımız bu itimat ile müteveccih olduğu halde Büyük Millet Meclisi’nin muhterem
azasını selamlar ve naçiz bir ferdi olmakla mağrur bulunduğum büyük Türk milletine saadetler ve ona hepimiz için güzide ve meşkûr [beğenilen] hizmetler temenni ederim.

3) Üçüncü Seçiliş – 4 Mayıs 1931 Tarihli Konuşma

Muhterem Efendiler;
Beni tekrar Türkiye Reisicumhuru intihap etmek suretiyle bizzat ve büyük milletimiz namına hakkımda gösterdiğiniz itimada teşekkür ederim. Bu itimadın bana tahmil ettiği mesuliyetin ağırlığını müdrikim.
Bunun icaplarını ifada muvaffakiyatın, ancak aziz milletimizin muhabbet ve emniyetine ve celil [yüce] heyetinizin ciddî yardımına vabeste [bağlı] olduğuna itikadım vardır. Bunu kemal-i samimiyetle arz ederim.
Bu kıymetli muhabbet ve itimadın benden esirgenmeyeceğine eminim. Büyük milletimiz için yüksek saadetler ve âli meclisinize feyizli mesaisinde muvaffakiyetler dilerim.

Büyük Millet Meclisi’nin Muhterem âzası!
Reisicumhur sıfatıyla cumhuriyetin kanunlarına ve hakimiyet-i milliye
esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarf-ı mesai, Türk devletine teveccüh edecek [yönelecek] her tehlikeyi kemali şiddetle men, Türkiye’nin şan ve şerefini vikaye [koruma] ve ilâya [yüceltme] ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasr-ı nefs etmekten [kendimi adamaktan] ayrılmayacağıma namusum üzerine söz vererek ant içerim.

4) Dördüncü Seçiliş – 1 Mart 1935 Tarihli Konuşma

Kamutay’ın sayın üyeleri;
Kamutayca beni bu seçim devresi için de Cumhurluk Başkanlığına seçmek yönüyle, yüksek Türk ulusu adına göstermiş olduğunuz büyük güvenden dolayı eğilerek hepinize saygılarımı sunarım.
Reisicumhur sıfatıyla cumhuriyetin kanunlarına ve hakimiyet-i milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle sarf-ı mesai, Türk Devleti’ne teveccüh edecek her tehlikeyi kemal-i şiddetle [çok şiddetle] men, Türkiye’nin şan ve şerefini vikaye [koruma] ve ilâya [yüceltme] ve deruhte ettiğim vazifenin icabatına hasr-ı nefs etmekten [kendimi adamaktan] ayrılmayacağıma namusum üzerine söz veririm.

Ulus, 2 Mart 1935.

Bayanlar, Baylar;
Bu içtiğim antla üzerime aldığım onurlu ödevin kutsal olduğu kadar ağır da bulunduğunu pek iyi anlıyorum. Buna benim özel gücüm ancak sizin, seçkin arkadaşlarımın ayrılmaz birliği ve arasız yardımı ile yetebilir. Bu değerli güvencin benden esirgenmeyeceğine inanım büyüktür.

Arkadaşlarım, kıtınızdan çekilirken başladığınız önemli yurt ve ulus işlerinde sizler için verimli, mutlu çalışmalar dilerim.

Bu sayfa, TurkInkilabi.com’un özgün içeriğidir.